top of page
  • Instagram Social Icon
  • Twitter Social Icon
  • Facebook Social Icon

Çerkesler kimlerdir : 

Çerkesler Kafkasyalı halk. Çerkes boyu başlıca iki gruba ayrılır: Adigeler (köle soyu) ve Kabartaylar (soylular ya da bey soyu). Boyun yakın akrabası olan ve “Dağ Çerkesleri” diye de anılan Abazalar (Müslüman kolu) ile Abhazlar (Hıristiyan kolu) topluluğun dışında kalırlar. Adigelerin toplumda “köle soyu” diye anılmalarının nedeni, bu Çerkes kabilelerinin oğullarıyla kızlarını Doğu saraylarına satmayı başlıca geçim kaynağı saymış olmalarıydı.

Çerkeslerin anayurdu, Kafkasya’nın kuzeybatı kesiminde, Karadeniz kıyıları çevresiyken bir bölümü Kuban Irmağı’nın orta kıyıları boyunca yerleştiler, bir bölümü de Türkiye, Irak, Ürdün, Mısır, İsrail ve ABD’de dağınık olarak bulunurlar. 1960’larda Sovyetlerdeki Çerkes nüfusunun 300 bin kadar olduğu sanılmaktaydı (yaklaşık 80 bin Kabartay ve yaklaşık 220 bin Adige). Toplam Çerkez nüfusunun beşte dördü Rusya Federasyonu’nda, beşte biri de Türkiye’de yaşar. Geriye kalanlar küçük ve dağınık topluluklar halindedir.

Çerkesler, dil ilişkisi açısından kendileriyle birlikte Abhazları, Abazaları ve Ubığları da kapsayan çok daha büyük Abhaz-Nogay aile grubunun bir parçasıdır. Bu ağızlar Türkiyeli Çerkesler ile Ubığlar dışında başlıca Rusya Federasyonu’nda konuşulur. (19. yüzyılda Kafkasya’dan topluca Türkiye’ye göçen Ubığlar o günden bu yana yeni yurtlarına bağlandılar). Tüm bu lehçelerin daha uzak olarak Gürcüce ile ilişkisi vardır ve bu iki grup birlikte Kafkas-İber diye anılan dil ailesini oluşturur. Bu dil ailesinin sözcük dağarında klasik dönem öncesinden kalma, Farsça bir temel bulunur. Kuzey İran’da ilkçağda yaşayan İskitler, daha sonra da Osetler Çerkesceyi köklü bir biçimde etkilediler.

Çerkeslerin büyük bölümü Kafkasya’ nın hemen kuzeyindeki düzlükte, bir başka bölümü Kafkas Dağları’nın eteklerinde, küçük bir bölümü de yaylalarda ve Kafkas Dağları’nda yaşar. Ekonomileri büyük ölçüde hayvancılığa ve çiftçiliğe dayalıdır; meyve yetiştiriciliği de önemlidir. Ancak, daha çok atları, keçe kumaşları ve eğeleriyle ünlüdürler. Geleneksel toplumlarında en üst düzeydeki prensi (veli) seçen bir prensler (pişi) grubu vardı. Bu kademenin altında (uork) ve (uzden) diye anılan soylular yer alırdı. Prenslerle soylular sürüler ve toprakları denetlerken, halk kitleleri de kendi aralarında, özellikle Kabartaylarda karmaşık bir alt kademe sistemine bölünürlerdi.

Aileler ataerkil olup Müslümanlığı benimsedikten sonra kimi yerlerde de çok eşliydi. Çerkes  toplumunda kadınlar evlenmezden önce genç erkekler kadar özgürdüler; örtünmezlerdi ve kızlı erkekli gruplar halinde gezip tozmalarına ve eğlenmelerine ses çıkarılmazdı. Ancak evlendikten sonra bir kadın aileye çocuk verene kadar kocasının ve büyüklerinin yanında sorulmadan konuşamaz, onlarla birlikte sofraya bile oturamazdı. Aynı köyden bir kız ve erkek “kardeş” sayıldığından birbiriyle evlenemezdi. Evlenmeler genelinde anlaşmalı olarak damadın gelini köyünün meydanından atının terkisine atıp kaçırması, kızın köyünden delikanlıların da onları havaya silah atarak köy sınırına kadar kovalamalarıyla başlardı. Sonra iki köy arasında üç gün üç gece süren şenlikler düzenlenirdi. Her köy “pısukho” diye anılan bir muhtar başkanlığındaki ihtiyar heyetince yönetilirdi.

ÖRF VE ADETLER – KHABZE:

 Çerkes toplumu, Khabze adı verilen kurallarla yönetilir, Khabze, etimolojik olarak; dışarının, alanın, çevrenin, aşağısınındili, şablonu, düzeni demektir. 

 Çocuğun doğumundan itibaren büyüyüp yetişmesine, yaşlanıp ölmesine kadar, insan hayatını düzenleyen ve güzelleştiren çeşitli seramoniyel kurallar vardır. Bunlar, modern sosyolojideki görgü kurallarından, gelenek ve göreneklere, örf, adet ve töre kurallarından ahlak ve din kurallarına, hatta maddi yaptırımlarla perçinlenen hukuk kurallarına kadar bütün sosyal kuralları kapsarlar. 

 Khabze, en basit görgü kuralından, gelenek ve göreneklere, örf ve adetlerden ahlak ve din kurallarına, hatta yazılı olmayan yasa ve anayasa  kuralına kadar toplumu yöneten bütün kuralları ifade eder. Kız istemeden gelin almaya, düğünde oyuna çıkış ve dans kurallarına, gelinin kendi  ailesine götürülmesinden tekrar geri getirilmesine, doğumdan çocuğun yürüme çağına gırmesine, çocuğun p'ur/qan olarak eğitilmek üzere başka  bir aileye verilmesinden, eğitildikten sonra tekrar kendi ailesine gönderilmesine, sokakta atlı veya yay olarak yürümekten oturup kalmaya,  konukluğa, savaştan barışa kadar. Öyle ki, geleneksel Çerkes toplumunda Khabze kuralları, toplumun hemen bütün bireyleri tarafından bilinir.  Cünkü bu kurallar, ya doğal toplumsal yaşam süreci içinde herkesin katkı ve katılımıyla oluşmuştur ya da aileler düzeyinde temsilcilerin katkısıyla  oluşturulmuş, paylaşıralak, yaparak, yaşayarak öğretilmiş ve benimsetilmiş kurallardır.

Sofraya oturma kuralları;

  1. Sofraya yaş sırasıyla oturulur ve sofranın başında Thamade(Тхьэмадэ;yani en büyük olan, grubu yöneten kişi) oturur. Ancak bu Thamade misafir değil ev sahibidir.

  2. Thamade nin sağında misafir olarak gelen grubun Thamade'si bulunur.

  3. ​Thamadenin(ev sahibi olanın) sol tarafında ise ev halkının ikinci en büyüğü(yaşça) oturur.

  4. İki misafir yan yana oturmaz

  5. Yemek yiyenlere hizmet eden iki kişi bulunur. Genelde evin genci.

  6. Hizmet eden gençler sofra düzeniyle sorumludur ve sofraya oturmazlar.

Çerkes Düğünleri Hakkında:

Çerkes düğünü Çerkeslerin folklerik eğlence tarzını anlatan en güzel aktivitekeridir. Efendim bir düğün nasıl olur anlatayım. (Anlatılan köy düğünüdür, salon düğünlerinde böyle şeyler olmaz ki salon düğünlerinden bir çok Çerkes nefret eder buna bende dahilim.) 

Evlenecek bir adet kız ve oğlan buluntuktan ve onların resmi nikah işlemlerini halletmelerini bekleyen gençlerin davetiyelerini almaları üzerine way abim yada arkadaşım evleniyor hemen düğününü yapalım heyecanı ile yörede yaşayan gençlerin ortak buluşma noktaları neresi ise (Kafkas derneği yada köy, lokal vs vs) orada toplanıp düğünde yapılacakları düğün sahibine en yakın kişi tarafından, düğünü yapmak isteyen gençlere oturup şöyledir böyledir diye düğün yerini ve olucak olan organisazyonu anlatması sonrası düğüne bir gün önceden düğün meydanına çıkan gençler şunları yapar. 


  1- Düğün meydanında diken ot vs vs oyun oynamaya engel teşkil edecek her türlü nesne yada bitki ortadan kaldırılır alan düzleştirilir. 

  2- Düğünde yaşlıların, gençlerin ve kadınların oturacakları yerler belirlenir ve tahta, kızların dikileceği sıra ona göre ayarlanır. 

  3 - Kızların dikileceği yer açıklıksa arkalarına bıranda gerilir kızları sabaha kadar sürecek düğünde rüzgardan üşümesinler diye. 

  4 - Tahta (Çerkeslerin ellerinle sopalarla mızıka yada akardiona düz bir ince kalasa vurarak ritim tuttukları şeydir) sağlam şekilde yerleştilir. 

  5 - Oturma yerleri hazırlanır, tahtalar yada sandalyerlerden artık düğün sahibi bunun için ne ayarladıysa. 

  6 - Işıklandırma ayarlanır. Projektörler düğün alanında oynanıcak yeri tam aydınlatacak ama kimsenin gözünü almayacak şekilde pek tabi. 

  7 - Düğün sahibinin gelen misafirlere yemek vereceği yer neresi ise oradaki masa ve sandalyeler dizilir. 

  8 - Ertesi gün sabırsızlıkla beklenir. 

Gençler gidip hazırlanmaya başlarlar.Kızlara kaşhenlik teklifi için güzel sözler, güzel hediyeler hazırlar delikanlılar. Kızlarda süslenir pek tabi ve olası kashenlik tekliflerine karşı nasıl sözler söyleyeceklerini düşünürler. 

Düğün sahipleride bu sırada. 

Düğüne gelcek misafir kişilerle ilgilenecek bireyleri belirler. Bunlar genellikle birinci dereceden akrabadır eğer olmassa sülale içinden diğer akrabalara verilir bu görevler. 

   * Yaşlılar için yaşlı kişi (kadın ve erkek olarak) 
  * Orta yaşlılar için orta yaşlı bir kişi (kadın ve erkek olarak) 
  * Gençler için gen. kişi (kız ve erkek olarak) 
  * Hatiyakolar belirlenir. (Erkek olarak, akraba genç erkekler yada düğünün yapıldığı köyün gençleri olurlar.) 

Düğün sahipleri hazırlıklarını tamamlamıştır. Düğünde akardion çalacak kişilere havlu, usta oyuncuların hünerlerini tam sergilemeleri için ayakkabılarını çıkartırlarsa diye çorap, misafirlere en kısa sürede yemek hizmeti yapılabilmesi için sağlam bir organisazyon ve gençlere düğünden sonra toplantı yapacakları için ev hazırlanır vs vs işte bir çok şey var bunlar bir kaç örnek. 

Çerkes düğünlerinde damat evinde kalmaz ve düğüne katılmaz. Damad arkadaşlarından belirlediği birsinin evinde kalır bunada sadıç denir. 1 hafta önceden sadıçın evine gizlenir. Damadın ortalıklarda görünmesi ayıptır lakin gelen misafirler damadı görmeye giderler sadıçın evine. Orda damata şakalar yapılır, eğlenilir vs vs.


Düğün gecesi geldiğinde görevli kişiler misafirleri ağırlarlar. Her gelene hoş geldin demek ve yemek yedirtmek adetin içindedir, bu yapılmassa çok büyük ayıptır. Düğün zamanı gelip düğünün başlatılması tahamate (o toplumun içinde en büyük ve bilge olan kişi) tarafından istendiğinde hatiyakolukla görevli gençler köyde ki misafirleri düğün meydanına çıkarırlar, bu sırada diğer gençlerde köyde o anda bulunan bu fark etmez Türk, Kürt, Laz, Çerkes yada Çerkes değil düğüne katılmak üzere gelen Çerkes adeti olduğu üzerine evli olmayan her kızı düğünde kızların dikileceği sıraya çıkarmak için toplamaya başlarlar. 

Gençler kızları toplamaya gidince ailelerinden müsade isterler. Bu müsadeye kimse hayır diyemez adet olduğu üzere kız emanet alınır düğün için ve geri getirilme sözü vardır. Bunun anlamı kızınızı canım pahasına korurum demektir ve kız pek tabi evinden emanet alınan kişiler tarafından korunur, bil hassa kızların sırasının hatiyakosu (meydancı, düğünde düğünle ile ilgili herşeyden sorumlu kişi) tarafından. Bu işin şakası yoktur, düğün sahipleri tarafından verilen silahlar hatiyakoların belinde mevcuttur. Bu çok büyük bir sorumluluktur. Çünkü Çerkeslerde kız kaçırma adeti vardır. Düğünde bir kız kaçırıldığını ve sizinde hatiyako olduğunuzu düşünürseniz işi daha iyi anlayabilirsiniz. 

Neyse efendim Tahtanın hatiyakosu, kızların hatiyakosu ve oturan erkekleri oyuna çıkaracak olan hatiyakodan birisi düğünü açmak için bir kızı oyunu çıkarır. Düğüne başlanır. Çerkes düğünlerinde en çok Gafe, 
Leperuj,Apsuwa, Apsini Apsuwa,Sheshen oyunları oynanır. 

Mızıka çalar, tahta çalar deju çekilir (deju tahtayı çalan kişilerin çalan müziğe eşlik eden kelimelerin ve sözlerin söylenişdir) 

Örnek: 

qafqas mezijhım, a marje mığue 
wesışxuer k'eroseri 
a khıcebz daxer, a marje mığue 
si guş'em qınosıri. 

sıqefenu sıqek'uaşh, 'a hayre hayre hayre 
sıceğunu sıqek'uaşh, 'a hayre hayre hayre 
sıpselhıkhu sıqek'uaşh, 'a hayre voreyda 
qesşenu sıqek'uaşh wéy. 

Neyse efendim işte böyle gider düğün herkes oynatılmaya çalışılır hatiyakolar tarafından, düğünde gençler bir birine kashenlik teklifi yollar (erkekten kıza) ve bu teklifleri hatiyakolar hediyeleri ile beraber iletirler kızlar isterse hediyeyi kabul eder ve tanışma teklifini kabul etmiş anlamına gelir, etmesse hayır demektir ama hediyeyi kabul edip üstüne başkasınında hediyesini kabuledebilir buda işi şakaya vurduğunu gösterir o yüzden bir kıza hediye yolladınız mı teklifte bulundunuz demektir ve düğün boyunca başkasından hediye alıp almadığını kontrol etmeniz gerekir. Bunlar işin zahmetli ama çok güzel kısımlarıdır. Kızlar ise bir erkekten hoşlanırsa ve bunu belli etmek istiyorsa hoşlandığı çocuk oyuna çıkıp başka bir kızla oynursa, kızımız ortaya yavaşça yürür ve diğer kızdan müsade ister yada hatiyakoya ben şu kişi ile oynamak istiyorum diyede ufak bir sinyal yolluyabilir. Düğüngecesi biterse ki sabah ezanına doğru oluyor bu genellikle gençler hala kalabalıksa ki genelde kalabalık olur bir zexes (gençlerin toplantısı) düzenlenir. Düğün yine hatiyako tarafından oyuna çıkar, sonlandırılır ve thamate meydana davet edilir tüm gelenlere teşekkür eder düğünün bittiğini haber verir. 

GELENEKSEL HUKUK – KHABZE


Çerkes toplumu, günümüz dünyasındaki İngiltere örneğine benzer biçiminde, yazılı olmayan geleneksel hukuk kurallarıyla yönetilir. Çerkes yaşamında örf-adet kurallar, hukuk kuralları iç içedir. 

Khabze kurallarının başlıca iki temel kaynağı vardır. Biri, toplum bireylerinin, geleksel Çerkes mantalitesi içinde, doğal olarak veya bliçli bir zihinsel faaliyet süreci sonunda “şayet bu konu bir halk meclisi gündemine gelmiş olsaydı acaba nasıl bir düzenleme yapılırdı?” türünden bir soruya vereceği cevaba uygun davranılmasıdır. Böylesi bir davranış, zaman içinde benzer durumlarda kalan başkaları tarafından da benimsenip uygulanarak, zaman içinde Khabze kuralı haline gelebilir. Khabzenin ikinci temel kaynağı ise Xase adı verilen halk meclisinin kararlarıdır. 

Khabze denilen geleneksel hukuk kuralları esas olarak Xase adı verilen yasama meclisi tarafından oluşturulur. Uygulama toplumun tümü tarafından izlenir ve denetlenir. Geleneksel Çerkes toplumunda yaygın ve etkili bir sosyal denetim mekanizması vardır. Khabzeye aykırı davranışlar, öncelikle lokal düzeyde çözülmeye çalışılır. Mümkün olduğu kadar hiyerarşik olarak üst düzeydeki toplum önderlerine – Thamadelere ulaştırılmamaya çalışılır. Çünkü olumsuzların, yerinde çözülüp giderilmesi, dillendirilip yayılmaması esastır. Bir Atasözü : “Kötülüğü dinlendirirsen azar, iyiliği dillendirirsen ürer” biçimindedir. Bununla birlikte, yerel düzeyde çözülemeyen sorunlar hiyerarşik olarak bir üste ve nihayet en üst düzeyde de Xase'ye taşınabilir. Khabze'ye aykırı davranışlar, her düzeyde yaptırımlarla karşılanabilir. Xase mahalle/köy, yöre, bölge ve ülke düzeyine kadar her düzeyde vardır ve işlevseldir. Ancak Xase, günümüzdeki gibi sürekli görev yapan bir yasama organı değildir. Gerektikçe toplanan, sorunu görüşüp karara bağladıktan sonra dağılan geçici ve onursal bir yasama organı, bir halk meclisidir. Xaseye her aile gündem konusu soruna ilişkin olarak kendisini en yetkin biçimde temsil edebilecek bir temsilcisiyle katılır. Xaseye katılmak herkes için bir onurdur ve Xaseye katılma görevi onursal bir görevdir. Asla herhangi bir maddi ücret, bedel sözkonusu değildir. Xaseye katılmanın bedeli, saygınlık ve itibardır. 

Geleneksel Çerkes hukukunda en önemli yaptırımlar, toplum tarafından ayıplanma, kınanma, razı etme veya gônül alma, tazminat veya bedel ödeme (ğepşınej) ve sürgündür (değeç). Geleneksel Çerkes hukukunda ölüm cezası yoktur. Çerkes İnsanının kişilik yapısı, geleneksel olarak kendi haklarına saygı bekleyen herkesin, başkalarının hakkına saygı göstermesi ilkesine göre biçimlendiği için, açık bir savaş ortamı dışında, geleneksel Çerkes sosyal yaşamında öldürmeyi gerektirecek düzeyde gerginlik ve çatışma pek az görülür. Böyle bir durum ortaya çıktığızamanda, durumdan haberdar olan biri durumu derhal toplumun kanaat önderlerine iletir. 

  • Delinin beyi olmaktansa, akılının kulu olmak daha iyidir.

Düğünlerde erkek oynadığı kıza kesinlikle arkasını dönmez.Bu çerkeslerde ayıp sayılır.Erkek oynadığı kıza düğünün asaletine yakışır şekilde oyunun kurallarına uyarak oynamalıdır.
Düğünlerde kızı, erkek yönlendirir.Kız, erkeğin yön vermesiyle yönünü değiştirir.Erkek oyunu bitirme esnasında kızı yerine kadar götürür ve başını hafif eğerek yerine bırakır.Bu esnada kesinlikle arkasını dönüp yerine gidemez.Geri geri yerine gidir.

  • Adige’nin misafiri emniyettedir.

Erkek akrabamla,erkek arkadaşımla karşılaştığımda sadece kollarından tutup sıkarım.
Yanak yanağa öpüşmeyi ayıp olarak kabul ederim…
Yanak yanağa öpme kültürü Çerkes kültüründe yoktur yabancı bir kültürdür.
Yanak öpmek hastalık varsa bulaştırır.
Günümüzde uygulanmasa da Çerkes kültürünün en güzel örneklerinden birisidir.
Çerkes kültürü Dünyada eşi benzeri olmuyan insani,medeni ve sağlıklı en güzel kültürdür.Adige’nin en garibi de misafirperverdir.

Bir Çerkes genci vatanını ve milletini sevmemeyi, hor görmeyi vatanı ve milleti için gayret etmemeyi, çalışmamayı; Tarihini ve geçmişini bilmemeyi öğrenmemeyi, halkını beğenmemeyi ve kötülemeyi haynap kabul eder.
Adığe Xabzede yaşandıkça güzelleşir ve bu güzelliği bizlere de yeni nesile doğru şekilde bırakmalıyız.

Açlık korkağı da yiğit yapar. Çerkeslerde yaşlıya saygı ön plandadır.Her zaman yaşlıya saygı duymak zorunluluğu vardır.Çerkes gençlerinde bu saygı babanın evladına verdiği ADIĞE KHABZE’nin örneğidir.

  • Adige xhabze babadan kalır.

Çerkesler’de erkek,eşi dışındaki tüm bayanları sağına alır.
Kendi kızları da sağdadır.
Böylelikle,karşılaştığınızda,kişinin yanındaki bayan ile olan ilişkisi uzaktan dahi anlaşılabilir.
Bu adet köylerde yaşlı kişilerin gençlere söylediği ve gördüğü taktirde uyardığı bir adettir.
Günümüz şartlarında uyulmuyor olsa da Çerkes kültürünün en güzel adetlerinden birisidir.

  • Ağzı çok laf edenin eli az iş görür.

Bir Çerkes genci büyüklerin yolunu kesmeyi, onlarla oturmayı
büyüklerin, yaşlıların değerini bilmemeyi, onların isteklerini yerine getirmemeyi
yaşlılara yardım etmemeyi, onları tehlikeden korumamayı
yaşlıları tek başına bir odada yatırmayı haynap kabul eder.
Adığe Khabzede bunlar hoş karşılanmamaktadır.

Bir Çerkes genci akraba evliliği ”amca, teyze vs. akraba çocuklarıyla ve wunekoş çocuklarıyla evlenmek ” haynap kabul eder.
Çerkeslerde 7 göbekten akraba ile evlenmeyi Khabze hoş karşılamamıştır.
Adığe Khabze akraba evliliğine Çerkes milletini tamamen kapatmıştır.Aile büyük nimettir.

Cenaze evinde selamlaşılmaz, beraber gittiğiniz grubun thamadesi grup adına selamı ve taziyeyi verir. Selamlaşılmaması konusu daha çok genel ilişkiler dolayısıyla cenazeye katılanlar için geçerlidir. Yakınlık ve ahbaplık derecesine göre yine selamlaşılmadan (tokalaşılmadan) baş başa taziye verilir. Zaten Çerkesler’ de akrabalık ilişkileri genişçe tutulduğu için bir çok insan kendini cenaze sahibi olarak sayar ve taziyede bulunmaz, yasa ortak olur.
Adığelerde nasıl düğünlere özel bir anlam yüklenir ve düğünlerdeki duruş nasıl önemli ise cenazelerde de durulması ve uyulması gereken bir takım kurallar konulmuştur.

  • MALHA TEYSE : (Damat ağırlama)

Bu adet bazı Çerkes boyları tarafından yapılırdı. Bilindiği gibi, damatlara kız tarafınca biraz mesafeli davranılır ve saygıda kusur etmemesi istenirdi.
Belirli bir müddet geçtikten sonra, damat, kız ailesi tarafından arkadaşları ile birlikte davet edilerek ziyafet verilir ve kız tarafının mensupları ile tanıştırılarak resmiyet giderilirdi.

  • MISOSTEY BjiŞ ):

Davet ve şölen sofrasında uygulanan gelenektir. Geç kalan ve sofraya oturulduktan sonra gelen kişiye peşpeşe üç kadeh içki içirilir.
( MISOSTEY Bj?iŞ? ) bu içkinin adıdır.
Geleneğin başlangıcı olarak farklı olaylar anlatılır, fakat gerçeğe en yakın olanı şudur
18 yüzyılda büyük Kaberdey toprakları Pşı Hatokhşokue , Pşı Mısost , Pşı Janbolet?in kontrolündeymiş. Toprağı ve idareyi paylaşamayan bu üç prens sürekli çatışırlar onların mücadelelerinde suçsuz insanlar zarar görür can verirmiş. Sonunda bu duruma son vermek üzere halkın ileri gelenleri toplanarak prensleri barıştırıp anlaştırarak sulh etmeye karar vermişler.Pşı Mısost?un evinde toplanılmış , barışmanın şerefine sofraya üç kadeh içki konulmuş fakat pşı hatokhuşokue ve ve pşı janbolet içkilerde zehir olabileceği şüphesi ile içmekte tereddüt etmişler; bu durumu farkeden pşı Mısost onların bu şüphesini ortadan kaldırmak için her üç kadehi de arka arkaya alıp içmiş. Sözcük dilimize ve geleneğimize buradan girmiştir.

  • Eğlenerek tanışma :

 

Bütün toplantılar başlarken tanışma faslı vardır. Cemiyette kişileri tanıştırma görevini thamatenin isteği üzerine pşerah yerine getirir. Cemiyet kalabalık ise herkesi tek tek tanıştırmak yerine değişik bir ortam hazırlanarak herkesin birbiriyle tanışması sağlanır. Bu daha ziyade vakit geçirici oyunlarla olur. Bu oyunlar cemiyetteki insanların birbirleri ile tanışmasına ve etkileşim kurmasına vesile olur. Oyunu pşerah başlatır. Mesela çapşı denilen bir oyun vardır. Pşerah cemiyetteki kişilerin herhangi birisini kaldırır. Kaldırdı kişinin eline vurur. Eline vururken de kendi ismini, kabile ismini ve boy ismini söyler. Yine o kişi de aynı şekilde başkasını kaldırır. Bu şekilde oyun süresince bir tanışma olur. Fakat cemiyette Çerkez olmayan bir kişi varsa o kişi sadece bulunduğu konum itibariyle tanıştırılır.
Canın çektiği güzeldir.

  • Oyunlar :

Çerkes gençlerinin düğün gibi toplumsal aktiviteler vesilesiyle tertip ettiği toplantılarda çeşitli oyunlar oynanır. Oyunlar hem cemiyetteki insanların birbirleri ile tanışmasını sağar hem de toplantının eğlenceli geçmesine sebep olur. Bu oyunlar folklorik ve dans türü oyunlar değildir. Eğlenceye yönelik olan ve herkesin iştirak ettiği oyunlardır. Oyunu pşerah başlatır. Oynanan oyunların bazılan şunlardır. Çapşı: Bu oyun birbirinin eline vurarak tanışmayı sağlayan oyundur. Aykan: Pişerah kalkar. Başka birini de kaldırır. İkisi de eliyle birbirinden habersiz olarak bir, üç ya da beşi göstermek durumundadır. Oyunun kurallarına göre üç biri, beş üçü, bir de beşi yenmektedir. Bu durumda yenen sayılan eliyle gösteren kişi diğer kişinin eline hızlı ya da yavaş olarak vurmaktadır.
Çağırana, seni öldürecekse bile git.

  • Eş Seçme :

Oyunun başında herkes ikişerli olarak eşleştirilir. Daha sonra pşerah kalkar, sırayla herkese eşinden memnun musun diyerek sorar. Eğer memnunsa, memnun olduğu için eline havluyla vurulur. Memnun değilse eline vurulmaz ve eş olarak kimi istediği sorulur. O da orada bulunan herhangi bir kişiyi eş olarak tercih eder. Bu durumda tercih ettiği kişinin eşine eşini veriyor musun diye sorulur. Eğer verirse eline vurulmaktan kurtulur. Eşini vermeyi kabul etmezse eşini isteyen kişinin taktir ettiği sayı kadar (daha önceden bir limit belirlenir) hızlı yada yavaş şekilde eline vurulur.

  • Kaşenlik Nedir ?

Çerkeslerin günümüze kadar devamlılığını sürdüren geleneklerin birisi de “kaşenlik adetidir. Bu adet bekar genç kız ve erkekler arasında evlilik öncesi dönemde gerçekleşmektedir. Diğer geleneklerde olduğu gibi habze adı verilen kurallarla sınırlıdır. Kaşenlik birbirinden hoşlanan genç kız ve erkekler arasındaki arkadaşlık ilişkisine denmektedir.
Çerkes kız ve erkekleri birbirleri ile düğünlerde, toplantılarda, muhabbet ortamlarında birlikte olurlar. Bu toplantılar en yaygın olarak köylerde görülür. Bu tür toplantılarda genellikle bir kaç köyün gençleri biraraya gelir. Sabahlara kadar süren sohbetler, oyunlar ve eğlenceler yapılır. Bu geceler gençlerin birbirlerini tanımalarına yardımcı olmaktadır. Muhabbet geceleri bir eğlence kaynağı olduğu kadar aynı zamanda eğitim yereri de sayılmaktadır. Kızlar ve erkekler belirli bir yaştan başlayarak bu tip toplantılarda Çerkes adet ve görenekleri çerçevesinde eğitilirler. Bütün eğlence, düğün ve toplantılarda “thamate” adı verilen bir kişi bulunur.

bottom of page