
ERKEK ELBİSELER
1666' li yillarda Kuzey Kfkasya'yi gezen Evliya Çelebi
"Çerkeslerin giyimleri, siyah kalpak, siyah aba giyerler.
Bellerine kemer baglarlar, ayakkabı üstleri dikişli, altları bütündür.Baska ülkelerde bulunmaz" biçiminde bir aciklama yapar.

Araştırmalar çerkeskanın ilk aşamalarda el tezgahlarında
ev çuhasından yapıldığını göstermektedir. Bu dönemde kollar ana parçaya doğru açı oluşturacak biçimde, koltukaltı kısmında hareketi engellemeyecek şekilde dikilir, çerkeskanın ön ve arkası tek parça kumaştan, dizin epey altına kadar uzun yapılırdı. Giysi vücudu bele kadar tamamen sarmaktaydı.Belden aşağı kısımların hareketini kısıtlamayacak,doğallık kazandıracak bir etek şeklinde yapılmış

18. yüzyıldan başlayarak barutluklar (hazır) kullanmaya başlamıştı.
İlk önce bele takılan barutluklar, atış sırasındaki kullanışsızlığı nedeniyle
göğse takılmaya başlamış ve böylece çerkeskanın oluşumu tamamlanmıştı. 19. yüzyılda sonlarında artık son biçimini alan çerkeskanın
"hazır"ları da içi tüfek mermisi alacak şekilde ceplere yerleştirilen
sert ve dayanıklı ağaçlardan yapılmıştır.
Üzeri altın, gümüş ya da kemik kapaklarla süslenerek
giysiye özgünlük kazandırılmıştır.

Yamçılar: İlk çık ış yeri ve zamanı kesin olarak bilinmemekle beraber Kafkasya'da en zarif en güzel yamçı Dağıstan'ın en dağlık yörelerinden olan Andi bölgesi civarında üretilir.
Toprak ve hayvancılıkla uğraşan Kafkasyalıların yamçıyı hava değişikliklerinden korumak, rüzgar, yağmur ve toza karşı kullandıkları biliniyor.Yamçı binicinin yanı sıra atı da korur. Özellikle keçi kıllarından dövülerek yapılır. Genellikle siyah olur
Dış kısmındaki kıllar doğal haliyle bırakılırken içi keçeleştirilir. Pelerin biçiminde topuklara kadar uzun yapılır. Boyun kısmında gümüşten yapılan tutturucular vardır.

Kamalar:Bele sıkıca bağlanan kemerin birkaç işlevi vardır.
Kemere takılan toka ve çengellere barutluk, kılıç ve yağdanlık asılırdı.
Kama ise göbeğin hemen altındaki kemerin orta tokasına sapı ile kınının birleştiği noktadan sıkıca bağlanırdı.


Terbiye edilen çizmeler:Günlük olarak iş yapılırken, boğa derisinden elde terbiye edilerek yapılan kalın ve sert bir ayakkabı giyilirdi. Ayağı vurmaması için içi ot doldurulurdu. Ayak bileğine kadar yapılan bu ayakkabı çarığa benzer, bileğe ve bacağa altından dolaştıkları kayışlarla bağlanırdı. 19. yüzyılda Rus edebiyatına giren "Kafkas çizmesi"
yumuşak olup, ayak parmaklarını sıkmazdı ve siyah deriden yapılırdı.
Tabanları bazen yumuşak köseleden olurdu.

18. yüzyıldan günümüze kalpak:Bugünkü şekline 18. yüzyıl ortalarında kavuşmaya başladığı sanılıyor. İklim, töre ve zamana göre çeşitlilik arzediyor. Çeçenİnguş ve Dağıstanlılarda geniş uzun tüylü ve yüksek biçimlidir. 19. yüzyıl sonlarında batıda Adıge ve Abhazlardan bütün Kafkasya'ya yayılan kısa tüylü, zarif biçimli "kubanka" günümüze kadar .


Çobanların ayrılmaz parçası başlıklar (Şarkhon):Siyah, kemik rengi, kahverengi ya da griye çalan renkli çuha veya özel olarak deve tüyünden yapılır. Başı yağış ve rüzgardan korur. Hazır vaziyette iken üçgen biçiminde, kenarları uzun su-işi, kordela, kaytan veya sim sırma işlidir. Dağlardaki çobanların devamlı yanındadır.

Sawusırıko, Nart efsanesi kahramanı.
Araçlar: Aplikasyon, örme, sıcak işlenmiş deri,
Kostüm 700 pul hakiki deriden oluşuyor
1997
